Bu adımla, ABD Başkanı korumacı ticaret politikasını sürdürme kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Özellikle Avrupa Birliği (AB) bu durumdan olumsuz etkileniyor; AB’nin ABD’ye yaptığı ihracat, gelecekte yüzde 20 gümrük vergisi ile karşılaşacak. Türkiye’ye ise yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulanacağı belirtildi. Amaç açık: Trump, ABD’deki üretimi artırmak, istihdamı yükseltmek ve ticaret dengesini iyileştirmek istiyor. Ancak bu önlemlerin Avrupa ekonomisi, özellikle Almanya ve Türkiye üzerindeki gerçek etkileri ne olacak?
ALMANYA BASKI ALTINDA: İHRACATLAR TEHLİKEDE
Almanya, ihracat odaklı bir ülke olarak, yeni gümrük vergilerinin ciddi bir darbe olacağına inanıyor. ABD, Almanya’nın en önemli ticaret ortağı ve yıllık 161 milyar avroyu aşan bir ihracat hacmine sahip. Özellikle otomobil sektörü, küresel tedarik zinciri sorunları ve elektrikli mobiliteye geçiş nedeniyle zor bir dönemden geçiyor ve bu durumdan daha fazla etkilenebilir. Otomobil sektörü uzmanları, gümrük maliyetlerini aşmak için üretimin ABD’ye kaydırılmasını bekliyor; bu da Almanya’da iş kayıplarına yol açabilir. Ayrıca, ABD pazarına bağımlı olan kimya ve makine mühendisliği gibi diğer sektörlerin de gelir kaybı yaşaması muhtemeldir. ABD’nin uyguladığı bu ek gümrük vergileri, nihayetinde tüketicilere yansıyacak ve Almanya’da fiyat artışlarına ve dolayısıyla yüksek enflasyona neden olacaktır. Bu durum, toplumun birçok kesiminde gelir kaybına yol açabilir ve küçük ve orta ölçekli işletmeler için iflas riski oluşturabilir.
AB, KARŞI YANITA HAZIRLANIYOR
Brüksel, ABD’ye yanıt vermek için kendi gümrük vergilerini uygulamaya hazırlanıyor. AB, 2018’de olduğu gibi, ABD’den ithal edilen birçok sanayi ve hizmet ürününe ek gümrük vergileri getirebilir. Örneğin, AB genelinde bir dijital vergi veya Amerikan bankaları için Avrupa pazarında kısıtlamalar gündeme gelebilir. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, „Gerekirse, karşılık vermek için güçlü bir planımız var“ diyerek kararlılığını vurguladı. Kritik soru ise şu: Bu çatışma, tüm taraflara zarar verecek yeni bir ticaret savaşına dönüşecek mi?
TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE FIRSATLARI
Trump’ın, örneğin AB’ye yüzde 20, Güney Kore’ye yüzde 25, Japonya’ya yüzde 24, Vietnam’a yüzde 46 ve Çin’e yüzde 34 ek gümrük vergisi uygularken Türkiye’ye sadece yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmesi ilk bakışta şaşırtıcı. Ancak bu nispeten düşük ek gümrük vergisi, Türkiye’deki çeşitli sektörler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Etkilenecek başlıca sektörler arasında çelik, tekstil, otomotiv yan sanayi ve kimya yer alıyor. Bu sektörler için yeni vergi yükü, rekabetçiliğin düşmesine ve ihracat rakamlarının gerilemesine yol açabilir. Türkiye’den gelen çelik ve alüminyum için mevcut olan yüzde 25’lik gümrük vergisi ise değişmeyecek.
Türk hükümeti ve ekonomi uzmanları, yeni düzenlemelere rağmen temkinli bir iyimserlik sergiliyor. Türkiye için açıklanan bu nispeten düşük gümrük vergisi, bir fırsata dönüşebilir. Örneğin, Türkiye’ye daha yüksek gümrük vergileri uygulanan ülkelerin şirketleri, ek vergilerden kaçmak için üretimlerini Türkiye’ye kaydırabilir. Son günlerde Çin’in Türkiye otomobil sektöründe Manisa ve Samsun’a yaptığı yatırımlar gibi, diğer Avrupa ve Uzak Asya ülkeleri de sanayi üretimlerini Türkiye’ye kaydırarak yüksek ABD ek gümrük vergilerinden kaçınabilir. Bu fırsatı değerlendirmek için Türkiye’nin ekonomi politikası sorumlularının gerekli adımları hızla atması önemlidir.
2023 yılında Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi, 14,9 milyar dolar ihracat ve 15,8 milyar dolar ithalat olarak gerçekleşti. İkili ticaret büyümeye devam ederken, Trump yönetimi, karşılıklı ticaret hacmini tehlikeye atmamak için Türkiye’ye karşı daha sert bir tutumdan vazgeçebilir. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ile ABD arasındaki olumlu ticaret ilişkilerini vurguluyor ve diplomatik müzakerelere güveniyor. Türkiye, ABD’ye karşı herhangi bir misilleme gümrüğü uygulamadığı için olası istisna düzenlemelerinden faydalanabilir. Bu durum, Türkiye’de yabancı yatırımların önünü açacak ve ekonomi için büyük bir fırsat sağlayacaktır.
KÜRESEL TİCARET SAVAŞI MI?
Trump, gümrük vergilerini açıkladığı gününü ABD için „Kurtuluş Günü“ (Liberation Day) olarak adlandırıyor. Ancak dünya ekonomisi için bu, misilleme gümrük vergileri döngüsünün başlangıcı olabilir. Bir tırmanış, sadece Avrupa ve Türk şirketlerini değil, aynı zamanda artan fiyatları hissedecek olan ABD tüketicilerini de olumsuz etkileyecektir. Orta vadede ABD’de enflasyon artarken, faiz oranları da yükselebilir ve bu durum ekonomiye yapılan yatırımları olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla, Trump’ın korumacı stratejisinin uzun vadede başarılı olup olmayacağı belirsiz. Tek kesin olan, küresel ticaret ilişkilerinin yeni bir sınavla karşı karşıya olduğu.
İsmail Akpınar
Ekonomist