Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DİŞ ÇEKİMİ (TOOTH EXTRACTİON)

Diş çekimi , dişi kemiğe yerleştiren  bağlantılarından kopararak onu çene kemiğinden çıkarmaktır. Diş çekimi önceleri nalbantlar, papazlar , berberler tarafından yapılırken günümüzde doktorlara geçmiştir. Diş çekimi ilk devirlerden beri halk tarafından korkulu bir olay olarak görülmesine rağmen, günümüzde bile modern anestezi metodları uygulanarak yapılan diş çekimlerinde hastalar diş çektirme fobisi içindedirler.

Diş çekimi , dişi
Diş çekiminden önce hasta ve hastalık dikkatle gözden geçirilmeli, seçilecek anestezi kararlaştırılmalı ve mutlaka çekilecek dişin bir röntgeni alınarak karşılaşılması ihtimali olan güçlükler tetkik edilmelidir. Ancak bu sayede becerikli ellerde kulllanılan çekim aletleri ile çekilen dişten iyi sonuç alınabilir.
Diş çekiminde acele etmek, kökün kırılmasına, alveol kemiğinin parçalanmasına sebep olabileceğinden, yavaş ve dikkatli çalışma esasdır.
Diş çektirmeye gelen hastaların çoğunluğu kendi ayağı ile geldiğinden sağlam insanlar gibi görünürler. Her ne olursa olsun iyi bir diş hekimi hastanın çekim sırasında veya çekim sonrasında komplikasyonlar yapabilecek, vücut direncini düşürecek sistemik hastalıklara sebebiyet verebileceğini düşünmelidir. Gerek lokal gerek genel müdahaleler bu nevi hastalıkları aktive edebilirler ve ciddi komplikasyonların oluşmasına sebep olabilirler.
KAYNAK: ANKARA DİŞ HEKİMLERİ ODASI
Akut enfeksiyöz ve buna benzer durumlarda diş çekimi hastalık kontrol altına alınıp, ateş ve ülserasyon gerileyinceye kadar beklenmelidir.
 Subperiosteal apse, boyun enfeksiyonu ve mandibula (alt çene) altı apseleri ile çene osteomiyeliti olan hastalarda öncelikle antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Çekimden 24 saat önce antibiyotik verilmeli ve bu tedaviye enfeksiyon kayboluncaya kadar devam edilmelidir. Özellikle fokal enfeksiyonlu enfekte dişlerin çekiminden sonrada profilaktik amaçlı antibiyotik kullanımı devam edebilir.
Diş çekildikten sonra görülen enfeksiyonlarda , hasta genel durumunda hissetmese dahi bunun bir lokal semptom olmadığını unutmamak gerekir. Zira ağız dokusu diğer ameliyat sahalarından enfeksiyona karşı daha dirençlidir.
İltihaplı dişlerin çekilmesinden sonra çoğu vakalarda görülen geçici bakteriyemi , septisemi veya menenjit gibi ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Vücut direnci azaldıkça enfeksiyon ihtimali artar.
 Ağız florasındaki bakterileri azaltmak için antiseptik solüsyonlarla temizlenmesi ve antiseptik ilaçların kullanılması ile yarada kan pıhtılarının toplanmasına mani olunması postoperatif komplikasyonların önlenmesi bakımından bilhassa önemlidir.
Gebelik: Gebeliğin ilk ve son üç ayları diş çekimi için uygun değildir. Seçilecek anestezi ve çekimden sonra yapılacak bakımda önem teşkil eder. Daha önce düşük geçirmiş hastalarda çekim için daha dikkatli olmaz gerekir. Gebelerde lokal anestezi tercih edilir. Şüpheli vakalarda kadın hastalıkları uzmanı ile konsültasyon yapılmalıdır.
Regl Dönemleri: Kadınların bu özel dönemlerinde diş çekimi yapılabilmekle beraber birçok hastalar bu dönemde mental ve fiziksel irritabilite gösterdiklerinden çekimden hemen sonra veya bir iki gün sonra çekim yerinde fazla kanamalar görülebilir. Bazen bu hemorajileri durdurmak güç olduğundan en iyisi çekimi bir iki gün sonraya bırakmaktır.
Kalp hastaları: Kalp ve damar sistemi hastalıklarında çekimden önce mutlaka hastanın doktoru ile konsültasyon yapılmalıdır. Kardiyak hastalarda çekim önemli olduğundan anestezi seçiminde doğru karar verilmelidir. Hikayesinde kroner trombozu, akut romatizma, angina pektoris, yağlı kalpveya arteriosklerozu olan hastalarda çekim oldukça ciddi bir problemdir.
Kötü tabiatlı urlar: Lokal kötü tabiatlı urlar genellikle akla gelmeyerek, diş kanseröz dokunun içinden çekilir. Bu durumlarda dişin çekilmesi veya tümörün tam olmayarak çıkarılması kötü tabiatlı urun büyümeye başlamasını tetikler.
Tümör erken teşhis edilmezse zaman kaybedilir ve radikal tedavi şansı azalır.
Işınlanmış çenede: Kötü tabiatlı tümörler için çeneye tatbik edilen ışın tedavisi kemikte sellüler aktiviteyi durdurur ve besleyici damarların tıkanmasına sebep olur bu suretle sirkülasyona engel olarak yaranın tamirini ve immüniteyi ortadan kaldırdığından enfeksiyonun yayılmasına sebep olur. Işın almış çenede diş çekince sekestrizasyon ile birlikte uzun zaman süren bir osteomiyelit veya subperiosteal apse meydana gelebilir. Bu açılan apseler ışınlanmış ciltte defekt yapar.
Yetersiz beslenmeden dolayı direnç azlığı, yorgunluk v.s. diş çekiminde özel olarak düşünülmelidir.Bu şekilde bir hastalığa sahip bir hastanın vücudunun bağışıklık sistemi zayıfladığından enfeksiyona kolayca tutulabilir. Bu gibi hastalarda diş çekiminden evvel iyice düşünülmeli ve bilhassa fazla diş çekiminden sakınılmalıdır. Enfekte dişleri çekilen bu gibi hastalarda gerekli tedbirler alınarak hastaneye yatırılmalı ve yatak istirahati yaptırılmalıdır. Bilindiği gibi birçok hastalar çarşı dönüşü yada iş çıkışında doktora uğrayıp diş çektirirler.Bunlarda enfeksiyon kolayca gelişerek boyun apseleri, osteomiyelit teşekkül edebilir.
Lösemi: Bu  grup hastalıklarda diş çekimi yalnız kanamanın uzaması bakımından değil hastanın genel direncinin az olmasından da kontrendikasyon teşkil eder. Lösemili hastalarda mevcut akut ağrı giderilerek çekimden kaçınılmalıdır. Diş hekimi ile dahiliye doktoru iş birliği yapmalıdır.
Çekim zorunlu olan vakalar da ise hasta mutlaka hastaneye yatırılmalı gereken tertibat alındıktan sonra(kan nakli, antibiyotik tedavisi)çekime gidilmelidir.
Hemorajik hastalıklarda: Diş çekimi oldukça büyük sorun teşkil eder.
Hastanın anamnezi alınırken önceden çekilmiş bir dişten sonra gösterdiği kanama dikkate alınmalıdır.Bu gibi hastaların diğer yaralanma ve kesiklere karşı durumları dikkatle tetkik edilmelidir.Ufak bir kesik fazla kanar mı?Aile hikayesinde kanama var mı? Özellikle kadınlarda adet zamanları kanamaları önemlidir.
Kan pıhtılaşmasının bozulduğu hallerde de kanama olur. K vitamini noksanlığında veya sarılıkla beraber olsun olmasın karaciğer hastalıklarında çekimden sonra fazla kanama görülür.
Uzun zaman salisilat tedavisi görenlerde, artritli hastalarda çekimden sonra fazla kanama olur.Bunlarda çekimden önce kanda protrombin miktarı aranmalıdır.
Hemofili hastalarında pıhtılaşma zamanı anormaldir.Bazı vakalarda iki üç saate kadar uzar. Fakat çok defa kanama zamanı normaldir.
Hemorajik hastalıkların hepsi kan muayenesi ile kesin olarak teşhis edilebilir.
Bunların özel tedavileri yapılıp, kanama işleri düzeltildikten sonra yapılacak çekimlerde bile ihtimam gösterilmelidir. Bu hastalar mutlaka hastaneye yatırılıp kan grupları tayin edilmeli ve kan nakli yapılmalıdır.Ya da herhangi bir kan kaybı ihtimaline karşı kan nakline hazır vaziyette bulunulmalıdır.Burada kullanılacak kan 12-14 saatten eski olmamalıdır.
Diğer önemli hastalıklar: Akciğer tüberkülozunda çekim dikkatli yapılmalıdır.
Anemilerde enfeksiyona karşı istidad artmıştır.Nevroz ve psikoz hallerinde hastalarda sedatif kullanılıp çekim için hastaneye yatırılmalıdır. Bu hastalar korku ve ağrıya aşırı tepkilidir.Hastalara çekimin ağrısız olacağı telkin edilmelidir.
Yaşlılık: Yaşlılarda iyileşme gençlerden daha yavaştır.Alveol kemiği gençlerde daha elastiki olup yaşlılarda serttir. Bu da bize yaşlılarda diş çekerken dişlerin daha çabuk kırılacağını gösterir.
Reklamı Geç

You cannot copy content of this page

Consent Management Platform von Real Cookie Banner https://newsaktuel.de